20 Ocak 2024 Cumartesi

Çıfıt Çarşısı

Zülkade haklıydı.

Hayatımda evim gibi bir çıfıt çarşısıydı.
O çıfıt çarşısının dokunulmazlığından temizlikçi kadınlarla da anlaşamıyor evimi kendim temizliyordum.
Antikacılardan, sahaflardan, gezerken topladıklarım, nikah şekerleri, teneke kutu koleksiyonum, dostlarımın bu (huy mu nedir bilmediğim) halimden dolayı verdikleri kıyamadığım, beni besleyen şeyler işte.
Onlardan vazgeçsem kendimden vazgeçeceğim duygusu.
Kendimden vazgeçememem anlaşamamamızın birinci maddesi.
Gazete küpürlerimde işin cabası.
Derdim ne bu birikmişliklerden net cevabım yok,
beni yaşadıklarımla irtibatlandırıyor belki sadece!
Hep hikaye peşindeyim diye mi?
Objeler, nesneler her neyseler onların üzerinden hafızamı kaybetmemek mi?
Zülkade haklı olsada hafızamı kaybetmek istemiyorum.

Dipnot : Fotoğraftaki eser Mimar Nurhayat hanımın hediyesidir.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Coğrafya kaderdir = Taşra ?

Fehim'in içten içe keyiflendiği anların kendi bakış açısıyla benim bir taşralı olmamı kanıtladığına dair duygu kabarmasını hissederek an...