10 Temmuz 2022 Pazar

Bandocu Hüseyin Amca ,mandolinim ve ben...

1968 Temmuz'u ,on yaşlarındayım , Huzur Apartmanı D blok girişinde poz vermişim mandolinimle ,annem balkondan izliyor, fotoğrafı kim çekti hatırlamıyorum.

Müzik kariyerimin enstrümana yönelik yılları, fotoğraf çok flu ya yüz hatlarımdan mutlu muyum mutsuz muyum  hatırlamıyorum da mutsuzluklarım var!

Kozluk mahallesinden Karabaş mahallesine kendi kooperatif evimize taşındığımız ilk yıl, Necati Bey ilkokulundan Ulu Gazi ilkokuluna naklolmuşum ,beşinci sınıf , yeni mahalle , hiç kavak olmayan ama adı Sıra Kavaklar olan yeni sokağımız, yeni sınıf öğretmeni, yeni sınıf arkadaşları, hatta dördüncü sınıfın son ayı minibüsle eski okuluma gidiş gelişler .

Bandocu Hüseyin Amca eski evimizin sahibi ,emekli bando şefi , o dönem Sihirli Kemanlar olarak TRT' de yayınlara çıkan (isimlerini hatırlamıyorum) grubun şefinin ve sevgi dolu Ayseren Abla'mın babası ve benim ilk müzik hocam.

Galiba annemin ikna gücü ile gitar çok istememe rağmen Hüseyin Amca'mın mandolinle başlamalı direktifiyle ikna edilmiş olan babam mandolinimi alıyor, Kozluk mahallesinde başlayan eğitim yeni evimizde devam faslına dönüşüyor.

Bandocu Hüseyin Amca askeri bando şefi ciddi, disiplinli, metodik ve şeflerin o ünlü kızılcık sopasıyla , eğittiği öğrencileriyle ünlü bir usta.

Nota eğitimleri, klasik eserlerle yürüyen, azarlandığım, kızılcık sopasını kısa pantolonlu bacaklarıma yediğim anlar, korkularım, yanlış her nota basışımdaki anılar...Evde kimse yoksa ders günümde arka odada ki divanın altına saklanıp Hüseyin Amca'ya kapıyı açmamalar ...  Babamın bu yaptığımı öğrenmesi , " ya bu mandolini öğrenirsin, ya da kafana geçiririm" hiddetine nasıl bir cesaret ile anlattıysam niye saklandığımı, anlatmam ve bir türlü 70'lerin popüler parçalarına geçemediğimiz mandolin derslerimin ( gitara geçme heveslerimin) babamın Hüseyin Amca'ya "bitti bu iş!" tavrıyla (babam sert adamdı ama bize O'nun dışında sertliğe başvuranlara tahammülü hiç yoktu) müzik kariyerimin başlangıç serüveni sonuçlandı, mandolinimi ne yaptık bilmiyorum. 

Herhalde bu süreç benim için travmatik bir süreçti, o zamanlar travma kavramı bilinen bir kavram değildi.

Ha , yan bloktaki Mustafa'da mandolin dersi alıyordu ve en popüler 70'ler melodilerini balkona çıkıp çalınca bütün kızlar onların balkonun altına toplanıyor hayran hayran dinliyor ben bizim balkona sinip  mandolinimi kucaklayıp ağlıyordum.

Bandocu Hüseyin Amca haklıydı beni klasik müzik alanında eğitmek ,bir virtüöz yetiştirmek  anlamında ama benim heyecanım "Artık Sevmeyeceğim" , " Arkadaşımın Aşkısın" ve diğer popüler şarkıları icra edip popülerliğin tadını çıkarmaktan yanaydı ...

Neyse , gitara geçemedim ama kajon, darbuka, ziller elimde amatörce de olsa yeni deyimle perküsyon maceram sürüyor. 



 



    
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Coğrafya kaderdir = Taşra ?

Fehim'in içten içe keyiflendiği anların kendi bakış açısıyla benim bir taşralı olmamı kanıtladığına dair duygu kabarmasını hissederek an...