27 Şubat 2023 Pazartesi

Makarayı başa sarıp durmak mı?

 

31 Temmuz 2010 Cumartesi

"Yalnızlığın Senfonik Anatomisi"

hep yazdım.....
bir yerlerdeler.
ve hiç bir şeyin tesadüf olmadığına inandıran biri dedi ki;
topla yazdıklarını.
bu blog yazdıklarımın toplanma yeri olacak.
becerebilirsem tabiii....:)))

Bloğumda yazmaya başladığımda ilk yazdıklarım. O zamanlar Sapanca Kırkpınar'da yaşadığımı hatırlıyorum sadece güne dair. ruh halimi hatırlamıyorum mesela. Ha, bir kararlılık halim vardı hep varolan yazmak üzre.
Bugün herşeyi bir kenara bırakıp neler yazmışım, makarayı başa saracağım dedim kendi kendime, her ne kadar makarayı başa sarmak hoş olmasada.
Kendime verdiğim, kendimle alakalı sözleri tutamadığım için, işte bundan sonra hergün düzenli olarak yazacağım diye atıp tutmak istemiyorum ama yazmak tutkumun önüne geçemiyorum, birde okumak, birde film izlemek, birde şarkı söylemek ...
Hayatımı sorgulamakta işime gelmiyor, zararlı çıkacağım endişem var galiba?
Kendimi avutmak faslına gelince; bugüne kadar kısa,uzun,düzyazı,şiir gibi rakamla 234 metin yüklemişim, bugün itibariyle rakamla 19 632 tıklama olmuş, başarı mı başarısızlık mı anlamında değil bu rakamları paylaşmam, basılı bir kitabım olmasada birileri okumuş ya avuntusundan...
Bu dijital çağda adına "kendimle konuşmalar" adını verdiğim yazdıklarıma disipline olup devam etmek niyetindeyim.
Bakalım, hayat bu, yol uzun, kimbilir yolun neresindeyim ?

    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Coğrafya kaderdir = Taşra ?

Fehim'in içten içe keyiflendiği anların kendi bakış açısıyla benim bir taşralı olmamı kanıtladığına dair duygu kabarmasını hissederek an...