bir dönem tuhaf bir "reddetme" duygusu içinde idim.
iradem dışıda gelişebilen bir duygu durum haliydi sanki?
herşeyi ,ne bileyim ,duyguları ,düşünceleri,eylemleri ve canlıları.
öğrenmeye karşıda oluşan bir reddediş hali belirmişti.
öğrenmek istemiyordum,en basit öğretildiği zannedilenleri dahi reddediyordum,öğrenemiyordum.
sonra sonra bu "reddetme" duygusu benden nasıl uzaklaştı hatırlamıyorum.
kendi cümlem değil, bir edebiyatçıdan duyduğumu düşünüyorum kafama kazınan cümlenin ;
"hayat hakkını alır".
o "bir dönem" hayat hakkını almışmıydı benden?
"bedel" ödemişmiydim?
nasıl bir "bedel" di ödediğim?
ilginçtir, çetele tutmamışım, o yüzden sıralayamıyorum.
gerçek olan şu diyorum kendi kendime ;
her reddetmenin bir bedeli var.
bedeli nasıl karşılayıp, değerlendirdiğinizse sizin bakış açınızın tezahürü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder